Black Metal mi? Allah seni kahretsin Emrecan!
Bu bloga epeydir yazı girmediğimi fark ettim çünkü vaktim olmuyordu ve içerik olarak yazacak bir şey bulamıyordum. Nasıl desem... Sanki dünyayı kurtarma temalı bir şeyler yazmazsam bir şeyler eksik kalacakmış gibi çekiniyorum, kafa da öyle çalışıyor zaten. Dedim ki olmaz, zamanında bir kamyon programlama yaptım blog ve muhakkak bir şeyler yazmalıyım. Sonra işte... Aklıma sevdiğim albümler hakkında bir şeyler yazmak geldi. Aslında blogu programlarken aklımda böyle bir şey vardı.
Gavurların "Guilty pleasure" dediği cinsten bir düşkünlüğüm var, Black Metal. Önce "Guilty pleasure"u çevirelim, böyle olmaz. Tureng'ın önerilerden birisi "mahcup zevk", bence gayet güzel. Belki de kelimeyi doğrudan işaret etmektense başka türlü işaret etmeyi düşünmeliyim.
Bayağı bayağı dolabım Black Metal kıyafetleriyle dolsa da, çaktırmayın sadece Rotting Christ ve Moonspell logolu üç beş parçam var, Black Metal'i o kadar da sevmem. İlk bakışta itici olduğu kadar da salakçadır çünkü. Birisi böğürür, öbürü baterinin ırzına geçer, beriki gitarla bir şeyler coşturur... Makyaj evlere şenlik zaten. Üstelik şarkıların sözleri de adamın içini bayar. O yüzden bir Black Metal dinleyicisi sayılmam, zaten öyle aşırı aşırı Metal dinleyen birisi de değilim. Yine de Black Metal'de öyle ilginç işler çıkıyor ki ilgimi cezbediyor, tekrar tekrar dinleyesim geliyor. Mesela ki Dissection'un albümleri benim için başyapıttır, Melechesh bu tarzın en ilginç gruplarındandır.
Darkthrone ne yazık ki ilgimi uzun bir süre çekemedi. Yani genel olarak Darkthrone Melodik bir grup olmadığından benim beklentime hitap etmeyeceğini düşündüm. Grubun olmazsa albümleri "Transilvanian Hunger", "Under a Funeral Moon" gibi erken dönem albümlerinde bana hitap hiçbir şey yakalayamıyorum. Lakin son zamanlarda Darkthrone'nun artık insanlara parodi gibi gelen Black Metal gruplarından birisi olmadığını keşfedince bu kadar geç keşfettiğim için adeta kendimden utandım.
Başlığa ismini veren albüm neredeyse Hawkwind gibi grupların tarzına yakın bir albüm. Black Metal temaları ve Black Metal'in genel stilistik tarzı bu albümde de kullanılıyor fakat çok daha yaratıcı ve özgün bir şekilde. Bildiğim pek çok Metal grubunun bana göre yaratıcılığını kaybettiği, yeni çıkan birbirinin kopyası grupların da anca "drum machine" ile kafa ütüleyip belki benim bile kolaylıkla atacağım rifflerle doldurduğu 2024 senesi için kulağıma çok hoş geliyor.
Bu arada "Beckon", parmakla işaret etmek veya çağırmak demekmiş. Albümdeki anlamı "çağırmak". Albüm ismini "O bizi çağırıyor....." diye çevirebiliriz. etymonline.com sitesine göre eski İngilizce'deki karşılığı "gebecnian", orta İngilizce denen günümüz İngilizcesinin öncülünde ise "bekenen". "gebecnian" eski İngilizce'de "sus işareti yapmak" gibi bir anlama geliyormuş. Bu arada eski İngilizce ile günümüz Almancası epey benzer ve günümüz Almancasında fiillerin başına geçmiş anlam vurgusu katmak için "ge-" getirilir.
lesen (Almanca) - okumak gelesen (Almanca) - okumuş olmak (Türkçe)
Hâliyle beckon eğer "gebecnian" kökünden geliyorsa pekâlâ buradaki çağırmanın vurgusu "o an değil, daha önce çağrılmak" şeklinde pekiştirilmiş oluyor.
Albüm ilgimi çektiğinden en azından bloguma ekleyebileceğime karar verdim. Belki bundan sonra blogu kökten boş bırakmak yerine kısa kısa, ilgimi çeken şeyler hakkında basit yazılar yazabilirim.